SEBZE YETİŞTİRİCİLİĞİNDE BİYOTİK VE ABİYOTİK STRESLERİN HAFİFLETİLMESİNDE MİKROORGANİZMALARIN ROLÜ VE TRİCHODERMANIN ETKİNLİĞİ

Abiyotik stresler kuraklık, yüksek ve düşük sıcaklık, toprak tuzluluğu, toprak asidikliği, düşük ışık koşulları gibi faktörleri içerirken biyotik stresler yaprak biti, beyaz sinek, tırtıllar gibi zararlılarla nematod, virüsler, bakteriler ve çeşitli funguslar gibi hastalık etmenlerini içermektedir. Bu stresler özellikle iklim değişikliğinin etkisi ile daha belirgin bir şekilde ortaya çıkarak üründe verim ve kalite kayıplarına sebep olmaktadır. Dayanıklı çeşit, doğru sulama teknikleri, toprak iyileştirme yöntemleri, fizyolojik müdahaleler ve biyolojik yöntemlerle abiyotik-biyotik streslerle mücadele teknikleri her geçen gün geliştirilmektedir. Kimyasal gübre kullanımı ve pestisit kullanımını azaltmada etkili olan biyolojik yöntemler ise biyogübre ve biyopestisit olarak sürdürülebilir bir yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bacillus, Azotobacter, Rhizobium ve Trichoderma gibi mantarlar biyokontrol ajanı olarak kullanılarak bitkilerde oksin, sitokinin ve gibberilin hormonlarının üretilmesi ile çeşitli streslere karşı bitkinin toleransını arttırılmaktadır. Trichodermalar ise üzerinde son yıllarda araştırma yoğunluğu olan bir tür olarak karşımıza çıkmaktadır. Trichodermanın toprak rizosferindeki varlığı ile köklerin saçaklanma kapasitesinin artması sonucu kimyasal gübre ve pestisit kullanım oranının azaltmasına yönelik etkisi umut verici bir yaklaşım olarak karşımıza çıkmaktadır. Domateste kuraklık ve tuz stresine karşı trichoderma uygulaması bitki gelişimini kontrole göre pozitif yönde etkilerken çilekte kömür çürüklüğü (Macrophomina phaseolina) hastalığına karşı etkili olmuştur. Tuza karşı duyarlı olan ıspanakta tricodermanın biyokömür ile birlikte kullanıldığı bir çalışmada membran sızıntısının ve ROS’un azaltılarak tuz zararı etkisinin iyileştirildiği bildirilmiştir.Mısırda tuz stresine karşı yapılan bir çalışma sonucunda trichoderma uygulamasının yapıldığı bitkilerde daha düşük malondialdehit (MDA) birikimi elde edilirken prolin ve fenol içeriği hem tuzlu koşullara göre hem de aşılanmamış kontrol bitkilerine göre daha yüksek seviyede elde edilerek bitki direncini arttırdığı gözlenmiştir. Bu derleme çalışmada trichoderma spp.’nin biyotik ve abiyotik stres şartlarında yetiştirilen marul (Lactuca sativa L.), ıspanak (Spinacia oleracea L.), Domates (Solanum lycopersicum), roka (Eruca sativa Mill) gibi sebze türlerine mikrobiyal gübre olan trichodermanın biyotik ve abiyotik stres şartlarında uygulanmasından elde edilen yararlı verilerin bir araya getirilmesi amaçlanmıştır. MIDDLE EAST 10th INTERNATIONAL CONFERENCE ON CONTEMPORARY SCIENTIFIC STUDIES ADANA/TÜRKİYE